Lizbon, eski geleneklerin ve antik tarihin modern kültür, eğlence ve teknolojik yeniliklerle birleştiği tarihi bir şehirdir. Portekiz'in başkentinde yılda ortalama 290 gün güneş parlıyor ve sıcaklık nadiren 15 derecenin altına düşüyor. Bu zamansız ve misafirperver şehir, turistleri bir aile gibi kollarını açarak karşılar. Lizbon sakinleri, şehrin geleneksel mahallelerindeki yaşamı anlatan en iyi fadoyu nerede dinleyeceğinizi veya tuzlu morina Bacalhau'yu nerede yiyeceğinizi size söylemekten mutluluk duyacaktır. Izgara sardalyelerin yanı sıra Portekiz şarapları ve meyveli sangria ile mükemmel giden geleneksel pasta pastel de nata'yı deneyin. Vasco da Gama'nın Hindistan gezisi anısına inşa edilen ünlü Mosteiro dos Jerónimos manastırını ve şehrin eşsiz manzarasını sunan Arco da Rua Augusta binasını mutlaka ziyaret edin.

En çok ziyaret edilen Lizbon müzesi Ulusal Araba Müzesi'dir. Bu müze, 17., 18. ve 19. yüzyıllardan kalma lüks bir şekilde dekore edilmiş vagonlar, limuzinler ve arabalardan oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapan Belem Sarayı'nın eski binicilik alanında 1905 yılında açılmıştır. Portekiz, Avrupa, Afrika ve Doğu kültürünün eserlerine ev sahipliği yapan Ulusal Antik Sanat Müzesi de bulunmaktadır. Ayrıca Tejo Nehri'nin karşısında yer alan bir restorana sahip muhteşem bahçesini de ziyaret edin. Lizbon'u çocuklarla ziyaret ederseniz, Avrupa'nın en büyük akvaryumlarından biri olan Oceanario de Lisboa'yı kaçırmayın.